Tarihin en önemli şahsiyetlerinden olan Antik Mısır’ın kraliçesi Kleopatra’nın fermente sütle banyo yaptığı söylentisini çoktan duymuşsunuzdur. Yine süt ürünü olan yoğurdun da, cildi sakinleştirmek ve cilt korumasını güçlendirmek için yüzyıllardan beri yüze maske şeklinde uygulandığını düşünürsek, probiyotik bakterisinin cilt bakımında kullanılması pek de yeni bir kavram değil.
Sağlığa Katkıda Bulunan Probiyotik Bakterisi Nedir?
Bağırsak florasına sağladığı yararlardan ötürü, probiyotikleri beslenme zincirine eklemenin önemini yıllardır konuşuyoruz. Bilim insanları bu meseleyi bir adım öteye taşıdı ve bu yararlı bakterileri cilt bakım ürünlerinin içerisine yerleştirdi. Çünkü probiyotikler, sadece bağırsakları doğru hizaya getirmekle kalmıyor; yaşlanma belirtilerinden sivilceye kadar pek çok cilt problemine de çözüm getiriyor. Journal of Microbiology and Biotechnology isimli dergide yayınlanan bir araştırma verilerine göre, 3 ay boyunca günlük belli bir dozda lactobacillus plantarum bakterisi içeren probiyotik besin takviyesi alan orta yaşlı insanlarda kırışık azalması, cilttekinem oranı ve esneklikte artış gözlemlenmiş. Durum böyle olduğunda neden bu mucizevi maddeyi cildimize de uygulamayalım ki? Cilt uzmanları, bağırsak florasına faydalı olduğu gibi cilt florasına da yararlı olan probiyotiklerin cilde faydalarını 3 değişik açıdan ele alıyor. İlki probiyotik bakterisinin cildi zararlı hücrelerden ve organizmalardan korumasıdır. Bu özellik probiyotiklerin cilt üzerinde yatıştırıcı yani sakinleştirici etkisini açıklıyor. İkincisi ise probiyotikler, antimikrobiyal peptidler ismine sahip olan doğal antibiyotikleri üretiyor ve bu enzimler, cildin kötü bakterilerle mücadele etmesine yardımcı oluyor. Son olarak probiyotik bakterisi; güneş, çevre kirliliği, serbest radikaller gibi dış etkenlerden cildi koruyan sistemi destekliyor. Cildin koruma bölgelerini artıran son faktör, ciltteki iltihapları azaltıyor ve erken yaşlanma belirtilerini engelliyor.
Cildinize Koruma Bariyeri
Sivilce, akne, egzama gibi cilt sorunlarıyla savaşan probiyotikler, güç duvarı oluşturması ve yatıştırıcı etkisiyle, bu problemleri kontrol altına almak konusunda uzman diyebiliriz. Probiyotiklerin enfeksiyon riskini azalttığı ve cildin kötü bakterilere, kirliliğe ve serbest radikal zararına karşı doğal savunmasını güçlendirdiği test edildi ve kanıtlandı. Serbest radikallere karşı koruyucu bir kalkan görevi gören probiyotikler, cildin yaşlanmasını engelliyor. Probiyotiklerin cilt bariyeri işlevini güçlendirdiği kanıtlanmıştır. Deri patojenleri ve diğer toksinleri atmak ve iç organları korumak için fiziksel bir kalkan görevi görür. Deri mikrobiyomunun yaşlanmayı ve kırışmayı hızlandıran zararlı bakteriler ile kirlilik ve serbest radikallerle savaştığı gösterilmiştir. probiyotiklerin; atopic dermatitis iyileştirmek, yara izleri ve yanıkları iyileştirmek, cilde hayat vermek ve cildin doğal bağışıklık sistemini güçlendirmek gibi konularda deri sağlığında önemli rol oynadığı ispatlanmıştır